26 Eylül 2012 Çarşamba

Aztek Tırnaklar / Aztec Nails

Merhabalar herkese! Alan derslerine başlamış bir Ayça olarak karşınızdayım efem. Şu anda çook eğlenceli gidiyoruz, ayrıntılara gireceğim yazının sonunda :)

Bugün sizlerle el emeği göz nuru, işlenmiş oya misali, 3.5 saatlik çalışmanın ürünü tırnaklarımı paylaşacağım. Dile kolay 3.5 saat. İnanılmazdı :D Annemin tepkisi "Yazık günah emeğine üç gün sonra sileceksin onları" oldu ama yılmadım bitirdim :D İşte o görüntüler :P

***

Hi everyone! We have started with the fields topics. It's really fun, I enjoy much :D I'm going to tell you the details at the end of the article :)

Today I'm gonna share my aztec nails with you. It was maybe the hardest nail art I have ever done :D All nails have lasted 3.5 hours until to be done, it was amazing :D Mom said that it's just a time consuming job and I'm gonna remove them in 3 days. But I have finished :D Here the photos:

Bu ilk akşamdan alelacele fotosu. // This is a photo from the first night I've done.

 Ve baş parmağımın deseni. // And the thumb.

 Bu ve sonrakiler ertesi akşam beyaz fon ve ışıklarla iki büklüm çekilenler :) // This and the other photos are from the next day I've done with the nails. In front of the white background and with lights :)

 İnternette aztek desenlerini araştırdıktan sonra kendim kolaj yaptım. Önce kağıda her tırnağa neler yapacağımı çizip ardından tırnağa geçirdim desenleri. // I have first searched aztec drawings in the internet and then I have just put together the motives and drawn on a paper. After then I have painted my nails with these motives.

 Tabanda üç kat China Glaze'in Love Letters'ı var. Aslında gerek yoktu ona. Direk base coat üzerine ya da beyaz ojenin üzerine de yapılabilir. Renklerin yalnızca baş ve orta parmağımda en uçta kullanılanı oje; China Glaze-Pool Party. Diğer tüm hepsi akrilik boya ve bu ilk akrilik boya deneyimim. Akrilik boyanın en güzel kısmı su ile hemencicik temizlenebiliyor oluşu ya da tırnağınızla hafif kazımayla yanlış yapılan yeri düzeltebiliyor olmanız. Ben normal resim fırçası kullandım, ama en incelerinden. 0 ve 00 numaralı olanlarını. Tabii hepsi bittikten sonra emeğinizin ilk el yıkamada gitmemesi için bol bol top coat kullanmanız lazım :D Ben iki kalın kat Seche Vite sürdüm :) // First I have applied 3 coats China Glaze-Love Letters. Actually it wasn't necessary, you can also paint over a base coat or a white polish. Only the pink color on the thumb and middle finger is polish; China Glaze-Pool Party. All the others are acrylic colors and this is my first experience with acrylic colors. The best sides of acrylic colors are you can remove them with water and you can fix the failure by rubbing it with your nail. I have used regular paint brushed, but the thinnest ones, number 0 and 00. Also you have to use top coat to protect your design from water :D I have applied 2 thick coats of Seche Vite :))

Seche'den sonra boya biraz çatladı, porselen gibi oldu :D Nedenini bilmiyorum :/ // After Seche the paints have cracked a little bit, like ceramic :D I don't know why :/

Ve işte ilk proje dersimizin ürünü, sevgili kuklamız Şevket. Şevket çok yetenekli, kendi bir köpek ama ayakta durup insan hareketlerini yapabiliyor. Yalnızca biraz mutantlaşmış, boynunun altından bir de kıskacı çıkıyor :/ // And our first product in the project lesson, our lovely puppet Şevket. Şevket is a very talented dog, he can stand and do human motions. Unfortunately he is just a mutant and he has a pincer under his neck :/

Vee işte son günlerdeki durum :) Nasıl buldunuz tırnaklarımı ve Şevket'i? :)
And this is the situation last days :) What do you think about my nails and Şevket? :)

22 Eylül 2012 Cumartesi

NOTD: China Glaze-Aquadelic

Merhabalar yeniden! Pazartesi okul başlıyor, bende bir heyecan bir heyecan :P Valla şaka maka projelere başlıyoruz bu dönem. Beni nelerin beklediği konusunda hiç bir fikrim yok :D

Şimdiii, bugünün ojesi, sizlerin de pek yakından bildiği tanıdığı DBMS Kozmetik'in outlet satışında ele geçirdiğim ganimetlerden, mikkemmel bir cam göbeği olan China Glaze Aquadelic. Pek çok yerde swatchlarını görüp renge hayran olmuştum, indirimde görünce de direk atladım efenim.

***

Hi everyone! The day after tomorrow my univercity starts and I'm really excited:D Projects will be begin in this term. And I have no idea what we will do :D

Now... today's mani is a gorgeous teal shade, China Glaze Aquadelic. I looked many swatches on the internet and really love it! Then I saw the sale on DBMS Trend and I bought it immediately!



 Tırnaklarımda tek kat var. Aslında tırnak çizgim hafif belli oluyor ancak hem vaktim yoktu hem de yeterince opak diye iki kat bıraktım :) Bir de çok yakışacağını düşündüğüm China Glaze Atlantis'i de yüzük parmağıma sürdüm. // I applied one coat Aquadelic. Actually my nail line is a bit visible. However, I haven't have much time and it's already opaque in one coat :) In addition, I added CG Atlantis to my ring finger, because it seemed to fit Aquadelic.

Yapısı çok mükemmel değil. Sürerken biraz zorluk yaşattı. Alttaki ojeyi kaldırdı yer yer sürerken. Ama fırçaya çokça alınca pek sorun olmadı. En üstte de her zamanki gibi Seche Vite var. // The application is not the perfect one. I had some problems while applying. The brush has ruined the polish on the nail a bit. But I have applied thick coats and it has been the solution. On the top I have applied Seche Vite as usual.


Çoook güzel bir renk değil mi? :) Bir de bir kaç soru ve söylemim olacak efem:

1. Önerebileceğiniz güzel kütikül kremi vs var mı?
2. Doğru düzgün oje süremiyorum ben, bunun bir sebebi benim beceriksizliğim diğeri ise tırnaklarımın çooooook enli olup ete doğru batık oluşu ve tırnak dibi etlerimi düzgün bir hale sokamamam. Kesmek istemiyorum ama itemiyorum da. Kesince böyle abuk oluyorlar.
3. Yaz geldi, okul kapandı, ben İngilizce'yi ziyadesiyle unutmuşum efenim :D

***

It's lovely, isn't it? :) Also, I want to ask and add something:

1. Is there any cuticle cream or oil you can suggest?
2. I can't apply nail polish properly. The reason of this are: first; I am clumsy, second; my nails are too wide and cuticles are terrible. I don't wanna cut them but I can't push them back too. When I cut them that's the result :/
3. I forgot english in summer entirely :D

Umarım beğendiniz ojecağazımı :) Sağlıcakla kalıın!!
I hope you like the polish :) Take care of yourselves!

18 Eylül 2012 Salı

Tatil Dönüşü Yazısı: Hatay ve İskenderun Anıları

Merhabalar sevgili izleyenlerim :) Uzun bir süre yoktum yine ortalarda çünkü ailemle birlikte tatildeydim. Hatay-İskenderun turu yaptık 15 günlüğüne. Hem deniz, kum, güneş; hem de kültür turu oldu bizim için. Ben Antakya'ya ba-yıl-dım! Kesinlikle gidilip görülmesi gereken yerlerden. Hatta Doğu Karadeniz ile birlikte Türkiye'nin, belki de dünyanın en güzel yeri. İskenderun da çok güzel. İstanbul'dan sonra en yaşanılası yerlerden ikisi İskenderun'la Antakya bence. İnsanları inanılmaz modern, bir arada yaşamayı başarabiliyorlar halen, muazzam bir kültür, yemekler şimdiye kadar yediklerimin en güzelleri, çarşılar inanılmaz büyük, çeşit çok, İstanbul'dan farkı yok, deniz desen zaten var. Ben çok çok beğendim. Eğer imkanınız olursa mutlaka gidin, gezin, yemeklerini yiyin. Şimdi sizlere bol fotoğraflı bir kültür ve gastronomi turu yaptıracağım efenim :)

 Efenime söyliim burası St. Pierre Kilisesi. Hristiyanlar Anadolu'ya ilk girdiklerinde bu mağara kiliseyi yapmış. İç kısmı gerçekten mağara. Kapı kısmı burası. Ayrıca bu kilise Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biriymiş.

 Burası da Titus Tüneli. Vakti zamanında bölgenin imparatoru Titus Vespasianus sel sularıyla gelen toprak Çevlik'teki şehrin limanını doldurup ekonomiye darbe vurmasın diye bu tüneli açtırmış. İşçilere, elleriyle. Siz düşünün gayrı:D Bu tünel sayesinde sel suları tünelden liman dışında bir yere akıyormuş ve liman tehlikeden kurtulmuş. Kışın hala sel suları bu tünelden akıyormuş, öyle dediler :D

Burası da tünelin yakınındaki Beşikli Mağara. Şehrin ileri gelenlerinin mezarlarının bulunduğu bir nekropolmüş vakti zamanında. Beşikli Mağara denmesinin sebebi mezarların üst kısmının iki çataklı oluşuymuş ve yöre halkı beşiğe benzettiği için, ve pek tabii mağaranın içine oyulmuş olduğu için Beşikli Mağara demişler.

 Mezarlar hep bu şekilde açık. Mağaranın sonu görünmüyordu bu arada, baya geniş iç kısmı. 

 Böğürtlen çalısı bulan Ayça! Hemen dadanırım, mmmm...

Şimdiki fotoğraflar Antakya Arkeoloji Müzesi'nden. Müze dünyanın ikinci büyük mozaik müzesiymiş. Gerçekten çok büyük bir koleksiyonları var, gez gez bitmiyor. Ben hemen hemen tüm mozaikleri fotoğrafladım ama burada pek tabii bir kaçına yer verebiliyorum maalesef :(
 Mozaiğin adı "Soteria Mozaiği". M.S. 5. yüzyıldan kalma, Narlıca-Antakya'da bulunmuş.

 Adı "Geometrik Mozaik". M.S. 2. yüzyıla ait, Çevlik-Samandağ'dan. 

 Adı "Oceanus Tethys" ve M.S. 4. yüzyıla ait. Harbiye'den çıkarılmış. Bence müzedeki en güzel mozaiklerden biri buydu.

 İşte bu çok güzel, çok ince düşünülmüş bir mozaik. Adı "Kemgöz Mozaiği". Dikkat ederseniz mozaikte bir göz ve onu didikleyen bir kuş, kırkayak, kılıç, akrep, ne ararsanız var anlayacağınız :D Ben çok çok beğendim. İsmi çok güzel uymuş mozaiğe :) M.S. 2. yüzyıla ait ve Antakya'dan çıkarılmış.

 Bu da tam olarak kalan nadir mozaiklerden. Fazla eksiği yok, aynen bir tablo. Mozaiğin adı "Zenci Balıkçı" ve M.S. 2. yüzyıldan, Antakya'dan.

 Bu mozaiğin adı da "Psykheler Kayığı Mozaiği". Özellikle kenar süslerine bayıldım ben bunun. M.S. 3. yüzyıldan, Harbiye'den çıkma.

 Ve bu, bu acayip bir mozaik. Büyüklüğüne bakar mısınız şunun? Tüm salonun tabanını kaplıyor nerdeyse. Bütününe bakabilmek için asma bir kat yapmışlar yukarıya, ancak o şekilde görünüyor. Adı "Yakto Mozaiği". M.S. 5. yüzyıldan, Yakto-Harbiye'den çıkma.

Bu baltanın işlemelerine bayıldım! Hele orda bi inek var ya, yirimmm!

 Ay takıları görür görmez heyecan yaptım! O zaman için ne güzel şeyler yapmışlar. Kemikten, taşlardan... Renkleri de şahane.

 Şu renklerin canlılığına bakın ya!

 Bilezikler de maşallah boy boy, renk renk :D

 Bu lahit de yöreden çıkma, içinde üç insanın iskeleti bulunmuş. Muhtemelen zengin bir aileymiş zira işlemelere bakar mısınız! Ne kadar ince, ne kadar zarif, ne kadar güzel.

Ve geldik gezinin benim için en anlamlı kısmına :P Şaka bir yana Antakya'ya yalnızca yemekleri için bile gidilir. Şu anda şu tepsi kebabını nasıl istiyorum anlatamam size! Evet bu arada bu şahane şeyin adı tepsi kebabı. Antakya'da kasaplarda yiyoruz bu orgazmik yiyeceği. Bize çok garip geliyor kasapta yemek değil mi? Ama orada ön taraf kasap, arkada oturacak yeri ya da bahçesi var, kasaba kaç kişilik tepsi istediğini söylüyorsun oturuyorsun. Kasap satır kıymasından hazırladığı tepsiyi çırağa veriyor, çırak koşup fırına götürüyor tepsiyi. Fırın dediğim de bildiğimiz ekmek fırını yani. Kendi fırınları değil. Bi koşu fırından gelen kebabımızı pideyle, çatal kullanmadan yiyoruz. Ben sadece şu kebap için Antakya'ya giderim kardeşim! Bunu yedikten sonra "Adana, Beyti filan da neymiş?" diyeceksiniz. Ne yazık ki fotoğraf bana ait değil. Yemeğe öyle bir yumulduk ki dakikalar içinde tepsi bomboş kaldı, zaten fotoğrafını çekmek de karnım doyduktan sonra aklıma geldi :D O yüzden kusuruma bakmayın. Fotoğrafın kaynağı: yemektarifiyardim.com

Ve bir diğer güzellik; biberli ekmek. Lahmacunun etsizi ve peynirlisi gibi düşünün. Ama çoooook lezzetliiii!!!! İçinde biber salçası, pul biber, susam, çörek otu, zahter(yörenin kekiği) ve sürk var. Sürk de çökeleğin baharatlandırılmışı gibi bir şey :D Nası tarif etsem bilemedim. Ama çok güzeeeeel!!! Yine bu fotoğraf da bana ait değil malesef, zira biberli ekmeği fırından alıp direk sarıp yedik. Fotoğraf çekme imkanım olmadı :/ Kaynak: turkiyegezgini.com

Ve Antakya'nın medar-ı iftiharı künefe! Antakya ya da İskenderun dışında yediklerinizi künefeden saymayın! Künefe ne o kadar boğaz yakıcı şuruba sahip olur, ne o kadar az ve tuzlu peyniri, ne de o kadar çok kadayıfı olur. Künefe dediğin hafif, bol ve tuzsuz peynirli, az kadayıflı olur. Yemek üstüne, altına, yemek niyetine, her türlü yersin. Çok lezzetli olur! Sırf künefe yemek için 50 km yol teptik biz oralarda! Fotoğraf İskenderun'da Pamir Caddesi'ndeki Antik Kral Künefe'ye ait. Cidden çok güzel yapıyorlar. Yolunuz düşerse mutlaka deneyin. Bir şubeleri de Pac Meydanı'nda bu arada. Antakya'da da bir kere yedik, o da çok güzeldi. Yani anlayacağınız, künefeyi anavatanında yiyin!

Ve çok değişik bir tatlı daha! Adı Haytalı, kendi pek tatlı. Asla bici biciyle karıştırmayın çok kızıyorlar:) Hatay'ın haytalısı o! Yemek için Antakya'nın içinde meşhur Affan Kahvesi'ni bulduk, oturduk bir güzel yedik. Tadı ayrı güzel, kaşıkları ayrı güzel. Çarşıda bulabilir miyiz diye sorduk, ne yazık ki onlara özel üretilimiş, boynumuzu büktük dudağımızı sarkıttık. Ben yine fotoğraf çekmeden yumulduğum için biraz karman çorman bir görüntü oldu, o yüzden bir de düzgününü buldum size internetten:)

Alt kısmında mısır unundan yapılan bir muhallebi var. Üzerine gül şerbeti döküyorlar ve haytalı için hazırlanan dondurmadan koyuyorlar :) Fotoğrafın kaynağı: hanimlarindunyasi.com

Bu da Affan Kahvesi'nde asılı bir poster. Haytalı asla ve kat-i surette bici bici değildir efem! Çok hassaslar bu konuda :D

Ve yine Affan Kahvesi'nde içtiğimiz KAHVE. Evet çay bardağında kahve :D İlk masaya geldiğinde tabiri-i caizse dumur olduk, "Aa burda kahve bardakta mı içilyor?" dedik. Garson çocuk "Biz de dışarıya gittiğimizde kahve fincanda gelince çok şaşırıyoruz" dedi :D Böyle de bir değişik :) Bu yörede kahve iki kez kavruluyormuş, o yüzden biraz daha yoğun bir tadı var. Ama ben sevdim :) Bu arada bardaklar tam bir çay bardağı değil dikkat ettiyseniz, ağız kısmı daha geniş ve normal çay bardağından daha kısa :)

 Vee son poz da Tuz Gölü'nden! :) Tuz Gölü'nün üzerinde yürünüyormuş dediler biz de gittik :D Çok bir numarası yok ama değişik işte :)

Umarım sizler de beğenmişsinizdir. Benim için unutulmaz bir geziydi. Sırf midem için bile giderim. Çok güzel çoook... Elinize fırsat geçerse mutlaka gidin, gezin, tadın. Kesinlikle pişman olmazsınız!

Sağlıcakla ve afiyetle kalın efenim!







12 Eylül 2012 Çarşamba

Uzun Aranin Sebebi

Merhabalar! Uzun suredir yazamiyorum biliyorum:/ nedeni on gundur sehir disinda olmam ne yazik ki. Pazar gunu donecegim haliyle bir sure daha yazamayacagim:( ama donusum muhtesem olacak:D bol fotograflar getiriyorum sizlere Antakya'dan. Hem goze hem mideye hitap edecek cinsten:D

Beni mazur gorun! Kendinize iyi bakin!

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Çekiliş Sonucu!!!

Merhabalar herkese! Güzel bir Avşa sabahından sesleniyorum size! Bugün çekilişim tamamlandı ve sonuçları açıklama zamanı. Tatil demeden geldim çalıştım ve işte kazananlar:)

İlk hediyeyi kazanan 13. kişi: Hayal! 

Diğer hediyeyi kazanansa 84. kişi: Gamze Karataşoğlu!

Kazananları tebrik ediyorum. Kendilerine mail atacağım. Eğer beş gün içersinde dönüş yapmazlarsa tekrar çekiliş yapacağım. 

Herkese güzel günler!! :)


Editto: Arkadaşlar Gamze mailime dönüş yapmadığı için tekrar çekiliş yaptım ve onun yerine kazananı açıklıyoruuuum:

Kazananımız Hobimsi!! Tebrik ediyorum kendisini:) Mail atıyorum şimdi. Umarım dönüş alırım yoksa nereye kadar gideceğim ben de bilmiyorum :D


editto2: hobimsi de cevap vermedi:(. ben de bir daha yaptim cekilisi:


ve kazanaaaan: audrey:))

kendisini tebrik ediyor, mailini atiyor ve hemen bir cevap bekliyorum; bu sefer olacak hissediyorum:))


21 Ağustos 2012 Salı

Bayram Manikürü :D

Canlarım ciğerlerim, bayramınız kutlu olsun! Hepiniz bol şekerli çukulatlı bayramlar geçiriyorsunuzdur inşallah! Bugün sizlere bayram evveli yaptığım ancak o koşuşturmada bir türlü gösteremediğim manikürü göstereceğim. Yine az vaktim var, birazdan dışarı çıkacağız o nedenle hızlısından gösteriyorum :)

Tüm tırnaklarıma öncelikle iki kat Flormar 449 sürdüm. 2012 Bahar&Yaz koleksiyonundan. Zaten çok başarılı bir koleksiyon, bu ojesi de harika. Rengi, yapısı, sürümü şahane.

Şimdi baş parmağıma neler yaptım ona bakacağız :D Uzay görüntüsü yapmak istedim o nedenle de epey uğraştım. İlk olarak tüm tırnağıma bir kat Orly-Fowl Play sürdüm. Ardından bir kat Inglot-XL7 geçtim. Kendisi mavi simler içeren çok güzel bir efekt ojesi. Sonra Flormar U33 ile süngerleme yaptım bir köşeden bir köşeye, hafif dağınık. Sonra Kleancolor-Midnight Seduction ile aynı bölgeye süngerleme yaptım.

Sonra Flormar U06 ile diğer çaprazı süngerledim. Üzerine Flormar U16 geçtim yine süngerle. Sonra L.A. Colors'ın mini ojelerinden numarası yazmayan bu pembe mavi simli ojesinden tırnağın çoğu bölgesini süngerledim. Sonra en başta Flormar U33 süngerlediğim yere Essence-City That Never Sleeps süngerledim az miktarda. Ardından diğer köşenin parmağa yakın kısmına Essence-Party All Night Long süngerledim az miktarda. En son olarak da mavili çaprazın üst köşesine Essence-Front Row Or Backstage? süngerledim.

Biraz yıldız da ekleyeyim diye Gabrini Nail Art 1 numarayla minik noktacıklar yaptım. Çok sırıttı diye üstlerine biraz Golden Rose Nail Art 114 sürdüm. Yine de sırıttılar. Keşke yapmasaymışım ama oldu bi kere :)

Sonrasında orta parmağımın tamamına China Glaze-Luxe and Lush sürdüm. Bu oje en sevdiğim ilk üç ojeden biri kesinlikle.

Yüzük parmağımın tamamını bu pullarla kapladım. Gratis'ten almıştım bunları da :)

Altıgen, gümüş renkli pullar :)

İşaret ve serçe parmağıma da Konad m64 diskindeki sağ alttaki deseni uyguladım.

Konad'da kullandığım oje de Essence-Silver Twister.

Baş parmağım yakın plan.

Vee hepiciği birden!

Işıl ışıl oldum ben bu bayram!

Sizlerin de bayram manikürleri oldu mu? Neler yaptınız?